Veronika Ölmek İstiyor - Paulo Coelho {Kitap Eleştirisi}
Birkaç ay önce deli gibi Stefan Zweig okurken kendimi bir anda Paulo Coelho'ya srmış halde buldum. Kazanan Yalnızdır'ı kendisinden önce okumama rağmen ilk bunun eleştirisini yazmak istedim çünkü kendisi bende derin izler bıraktı diyebilirim.
Genel konusu Veronika adında Slovenyalı bir kız üzerine. Hayatının monotonluğundan öyle sıkılmıştır ki, intihar etmeye karar verir. Ama ölmemesi ve uyandığında kendini Vilette adındaki deliler hastanesinde bulması üzerine olaylar ilginçleşir.
Çünkü Veronika'ya söylenen, yaptığı hareketin kalbine geri döndürülemez biçimde hasar verdiği ve çok yakında bundan dolayı öleceğidir.
Paulo Coelho'nun kitapta üslup, beni etkiledi. Doğru mudur yanlış mıdır pek emin değilim. Ama olaylardan çok düşünceler ağırlıklı giden, olayların duygularla ilintisini ön planda tutan bir yazım tarzı varmış gibi geldi bana.
Stefan Zweig'ın kitaplarındaki gibi, Paulo Coelo'nun kitaplarında da duyguların büyük önemi var. Bunların kitap içindeki gelişimleri net olarak göz önüne seriliyor. Ama bu durum son zamanlarda pek popüler olan Avusturyalı arkadaşımızın kullandığı kadar net ve keskin değil. Daha aralara serpiştirilmiş ve ben okuyucuyu hikayenin içine katma konusunda son derece etkili olduklarını düşünüyorum.
Kitapta yer alan karakterler, başta üstü kapalı kalacak gibi dursa da sonradan içine çekildiğimiz kişisel hikayeleri ise ayrıca cezbedici. Paulo Coelho bize adeta akıllılarla dolu bir deliler hastanesi sunuyor.
Kitabın en sevdiğim taraflarından bir diğeri ise Kasım '97 'de basılmış olmasına rağmen güncel bir konuya sahip olması. Hayatın monotonluğunun gibi gün geçtikçe büyüyen bir problem olduğu aşikar. Veronika Ölmek İstiyor, size her günü dolu dolu yaşamanız için teşvik ediyor ve zamanımızın sınırlı olduğunu hatırlatıyor.
5/5
Şubat ayı içinde okuduğum en kitaplardandı.
Yorumlar
Yorum Gönder